Over rezervi, kadının yumurtalıklarında bulunan yumurtaların sayı, durum ve kalitesini ve dolayısyla hamile kalabilme kapasitesini ifade eder. Yumurtalık kapasitesi yüksek olan kadının, yumurtalıklarında foliküller çok ve kalitelidir. Bu demek oluyor ki, kadının hamile kalabilme şansı oldukça yüksektir. Yumurtalık rezervinin azalmasında etkili olan çok sayıda faktör olmakla beraber, en önemli faktör kadının yaşıdır. . İleri yaş da düşük over rezervinin belirleyicilerindendir. Yaşın büyümesi ile özellikle de 35 yaşından sonra yumurtalık kapasitesinde azalma görülmeye başlar. Over rezervi fertilite ve yaş ile doğru orantılıdır. Yaş ilerledikçe, over kalitesi ve sayısı düşmektedir.Yumurtalık kapasitesi azalan kadında, kendiliğinden veya tedavi sayesinde hamilelik elde edebilme şansı azalır. Aynı zamanda hamilelik elde edilse dahi, düşük olma riski de oldukça yüksektir.
AMH yumurta rezervini tanımlayan en önemli testtir. Bu test yumurtalıklara yapılacak bir hormon uyarılmasına nasıl bir cevap verileceğini de belirler. 2 ng/ml’den düşük AMH seviyesi düşük over rezervine işaret etmektedir.Aynı zamanda Antral folikül sayısı (AFC) vajinal ultrason yöntemi ile tespit edilir. Antral folikül sayımı ile foliküller sayılarak, yumurtalıklarda bulunun follikül rezervleri tahmin edilebilir. Adet döneminin 3. Günü, kan tahlilinde belirlenen FSH hormonu seviyesi de yumurtalık kapasitesi ile ilgili istenilen bilgileri verir. FSH düzeyi yüksek olan hastaların, tüp bebek uygulamalarında da daha az folikül gelişir ve daha az yumurta (oosit) toplanır.
Azalmış over rezervine sahip anne
adayları için mümkün olan en kısa süre içerisinde tüp bebek tedavisi denemek
doğru bir yaklaşımdır.